21 Ekim 2015 Çarşamba

Haciz Talebi İçin Müddetler ve Haczin Kalkması

1- Satış Talebi İçin Uyulması Gereken Süre

İcra İflas Kanunu'nun (İİK, 2004 Sayılı Kanun) 106'ncı maddesinde satış talebinde bulunabilme müddetleri belirlenmiştir. İİK'da 02.07.2012 tarihinde yapılan değişikliğe göre; alacaklı, haczolunan mal taşınır ise hacizden itibaren altı (6) ay, taşınmaz ise hacizden itibaren bir (1) yıl içinde satılmasını isteyebilir. Borçlunun üçüncü şahıslardaki alacağının da taşınır hükmünde olduğu İİK 106/son maddesinde hüküm altına alınmştır.

2- Haczin Kalkması

İİK'da 02.07.2012 tarihinde yapılan değişikliğe göre; bir malın satılması kanuni müddet içinde istenmez veya icra müdürü tarafından verilecek karar gereği gerekli gider onbeş (15) gün içinde depo edilmezse veya talep geri alınıp da kanuni müddet içinde yenilenmezse o mal üzerindeki haciz kalkar. Hacizli malın satılması yönündeki talep bir defa geri alınabilir. Haczedilen resmi sicile kayıtlı malların, icra dairesiyle yapılacak yazışmalar sonucunda haczinin kalktığının tespit edilmesi hâlinde, sicili tutan idare tarafından haciz şerhi terkin edilir ve işlem ilgili icra dairesine bildirilir. Birinci fıkra gereğince haczin kalkmasına sebebiyet veren alacaklı o mala yönelik olarak, haczin konulması ve muhafazası gibi tüm giderlerden sorumlu olur (İİK m. 110).

Av. Ferman Kaya

Konuyla ilgili aşağıdaki Yargıtay kararları incelenebilir.


12. Hukuk Dairesi 2014/12539 E. , 2014/15092 K.
ALACAK (PARA) HACZİ
HACZİN KALKMASI
TALEP SÜRESİ
HARÇLAR KANUNU (492) Madde 36
İCRA VE İFLAS KANUNU (İİK) (2004) Madde 106
İCRA VE İFLAS KANUNU (İİK) (2004) Madde 110
İCRA VE İFLAS KANUNU (İİK) (2004) Madde 362

"İçtihat Metni"

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Alacaklı tarafından borçlu aleyhine Kayseri 6. İcra Müdürlüğü'nün 2010/5602 E. sayılı takip dosyası ile başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte borçlu vekili müvekkilinin alacaklı olduğu Selim İcra Müdürlüğü'nün 2011/100 E. Sayılı takip dosyasındaki alacağına Kayseri 6. İcra Müdürlüğü'nün 2010/5602 E sayılı dosyasından haciz konulduğunu, haciz tarihinden itibaren 6 aylık süre içinde paranın dosyaya celbinin istenmediğini belirterek haczin düştüğünün tespitine, anılan süreden sonra paranın istenmesine ilişkin icra müdürlüğünün 14.01.2014 tarihli kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiş olup mahkemece şikayetin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmiştir.

İİK.'nun 362. maddesine göre; “İcra veznesine tevdi yahut dairece tahsil olunan para veya icra muamelesi sebebiyle hıfzedilmekte olan eşya tevdi veya tahsil yahut hıfız tarihinden itibaren on seneye kadar alakadarları tarafından müracaat olunmazsa talep hakkı Hazine lehine düşer.”

Harçlar Kanunu'nun 36. maddesinde takip işlemlerinden dolayı herhangi bir sebeple alınmış olan paraların ilgilinin hak ettiği parayı, hak etme tarihinden itibaren on yıl içinde almak için müracaat etmemesi halinde, hazineye gelir kaydedileceği düzenlenmiştir.

Alacak ve para, menkul hükümlerine göre haczedilir ise de, bu paranın satılarak paraya çevrilmesi söz konusu olamayacağından satış isteme açısından İİK.nun 106. ve 110. maddelerinin tatbiki düşünülemez.

Somut olayda; borçlunun Selim İcra Müdürlüğü'nün 2011/100 E. Sayılı takip dosyasındaki alacağı 11.10.2011 tarihli müzekkere ile haczedildiğinden İİK.'nun 362. maddesi ve Harçlar Kanunu'nun 36. maddesi gereğince alacaklı on yıl içinde haczedilen parayı talep edebilir.

Bu durumda mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.

SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/05/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi. 


Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 
ESAS : 2013/28441 
KARAR: 2013/33395

SATIŞ İSTEME SÜRELERİYLE İLGİLİ İİK. 106. MADDEDE YAPILAN DEĞİŞİKLİK

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

1-İşin niteliği bakımından temyiz tetkikatının duruşmalı olarak yapılmasına HUMK’nun 438. ve İİK’ nun 366. maddeleri hükümleri müsait bulunmadığından bu yoldaki isteğin reddi oybirliğiyle kararlaştırıldıktan sonra işin esası incelendi;

2-İcra mahkemesinin ihalenin feshi isteminin reddine yönelik kararı yönünden; 

Borçlunun, iki yıllık haciz isteme süresi geçtikten sonra haczi düşmüş taşınmazın ihale edildiğinden bahisle ihalenin feshi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.

Haciz tarihi itibari ile yürürlükte bulunan 05.01.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6352 Sayılı Kanunun 21.maddesiyle yapılan değişiklik öncesi İİK.'nun 106. maddesinde, “Alacaklı, haczolunan mal taşınır ise hacizden nihayet bir sene ve taşınmaz ise nihayet iki sene içinde satılmasını isteyebilir.” hükmüne yer verilmiştir. Aynı kanunun 110.maddesinde ise, “bir malın satılması kanuni müddet içinde istenmez veya talep geri alınıp da, bu müddet içinde yenilenmezse o mal üzerindeki haciz kalkar.”hükmü yer almaktadır.

Satış talebinin, yukarıdaki maddede öngörülen süreler içinde olup olmadığını icra müdürü re’sen gözetmelidir. Satış talebi, bu sürelerden sonra ise, reddetmelidir. Satış isteme sürelerinin geçmesine rağmen, icra müdürünün satış talebini kabul etmesi, bu hususun kamu düzeninden oluşu nedeniyle süresiz şikayete tabidir. Satış isteme süresinin geçmesi nedeniyle haczin kalkmış olmasına rağmen yapılan ihalenin feshi gerekir (Baki Kuru, İcra El Kitabı,s.520).

Somut olayda, alacaklının talebi ile satışa konu gayrımenkulün üzerine tapuda 25.08.2006 tarihinde haciz konulduğu ve yine alacaklının 18.07.2008 tarihininde satışa esas olmak üzere takyidatlarının sorulması için yazı yazılmasını ve satış avansının icra dosyasına alınmasını talep ettiği, icra müdürlüğünce öncelikle satışa esas son durumların sorulmasını müteakiben satış avansının alınmasına karar verildiği görülmüştür. Satışa hazırlık işlemleri tamamlanmadan alıcının satış avansı yatırmak istemesinde hukuki yararı yoktur. Alacaklı tarafından 21.07.2009 tarihinde talebin yenilenerek satış avansının yatırıldığı, 22.04.2010 tarihinde gayrimenkulün satışının istendiği, satış avansının yatırıldığı 21.07.2009 tarihi ile satış talebinin yapıldığı 22.04.2010 tarihinde İİK.nun 106.maddesinde belirtilen hacizden sonraki iki yıllık sürenin dolmuş olduğu anlaşılmıştır.

O halde, mahkemece, İİK.nun 110.maddesi gereğince, anılan taşınmaz üzerindeki haczin kalktığı hususu dikkate alınarak, geçerli bir haciz olmaksızın yapılan ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken davanın reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

kaynak: https://emsal.yargitay.gov.tr/VeriBankasiIstemciWeb/GelismisDokumanAraServlet

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder