15 Mayıs 2015 Cuma

İş Sözleşmesini Kendisi Fesheden Tarafın İhbar Tazminatına Hak Kazanamayacağına İlişkin Yargıtay Kararı

İş Sözleşmesini Kendisi Fesheden Tarafın İhbar Tazminatına Hak Kazanamayacağına İlişkin Yargıtay Kararı

ÖZET: Fesih bildiriminin davalı tarafından davacının iradesi sakatlanarak alındığının yöntemince kanıtlanamadığı anlaşılmıştır. Şu halde iş sözleşmesi davacı tarafından feshedilmiş olup iş sözleşmesini kendisi fesheden taraf ihbar tazminatına hak kazanamayacağından davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi yerinde olmamıştır.

(4857 S. K. m. 24)

Dava: Davacı, ihbar tazminatı alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.

Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi A. Bulut tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: 

Yargıtay Kararı

Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili, müvekkilinin davalı vakfa ait hakimevinde çalıştığını, iş sözleşmesinin işverence haksız feshedildiğini iddia ederek ihbar tazminatı alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili davacının iddialarının yerinde olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, bozmaya uyulup toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesinin davalı tarafından haksız feshedildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Temyiz: Kararı davalı ve davacı vekili temyiz etmiştir.

Gerekçe: 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2- Davacının iş sözleşmesinin kim tarafından ne şekilde sona erdirildiği ve bu bağlamda davacının ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Davacı ücretlerinin düşürüldüğünü ve işveren tarafından bunu kabul etmeyenlere dilekçe ile başvurmaları üzerine tüm haklarının ödeneceğinin bildirilmesi üzerine istifa dilekçesi verdiğini, bu şekilde aldatılarak iş sözleşmesinin sona erdirildiğini iddia etmiştir. Davalı ise davacının iş sözleşmesini kendisinin feshettiğini savunmuştur.

Dosyada kapsamına göre davacı ve arkadaşlarının yeni toplu iş sözleşmesi ile birlikte ücretlerinin düşürülmek istendiği, bu değişikliği kabul etmeyenlere dilekçe ile başvurmaları halinde kanuni haklarının ödeneceğinin duyurulduğu görülmektedir.

Bununla birlikte davacının el yazısı ile ücret değişikliğini kabul etmediğini ifade ederek iş sözleşmesini 4857 sayılı İş Kanunu'nun 24/2e-2f hükümleri uyarınca haklı sebeple feshettiği müşahede edilmiştir. Diğer taraftan bu fesih bildiriminin davalı tarafından davacının iradesi sakatlanarak alındığının yöntemince kanıtlanamadığı anlaşılmıştır. Şu halde iş sözleşmesi davacı tarafından feshedilmiş olup iş sözleşmesini kendisi fesheden taraf ihbar tazminatına hak kazanamayacağından davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi yerinde olmamıştır.

Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden bozulmasına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 04.03.2015 tarihinde oybirliği ile, karar verildi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder