15 Mayıs 2015 Cuma

İşe İade, İkale Sözleşmesini Geçersiz Kılacak Bir Olgunun Olmamasına İlişkin Yargıtay Kararı

İKALE SÖZLEŞMESİNİ GEÇERSİZ KILACAK BİR OLGUNUN OLMAMASINA İLİŞKİN YARGITAY KARARI

T.C. YARGITAY 22.Hukuk Dairesi Esas:  2014/22359, Karar: 2014/25557 Karar Tarihi: 25.09.2014

ÖZET: Dosya içerisinde ikale sözleşmesini geçersiz kılacak bir olgu mevcut değildir. Zira davacının, ikale sözleşmesinin baskı altında, iradesi sakatlanarak imzalatıldığı yönünde bir iddiası yoktur ve davalı kurumun da sözleşmenin kendi iradesi dışında hazırlandığı yönünde bir beyanı yoktur. Dosya kapsamından sözleşmenin tarafların ortak iradeleriyle sona erdirildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda davanın reddi gerekirken hatalı değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. Kararın bozularak ortadan kaldırılmasına, karar verilmiştir.

İkale, sözleşmenin tarafların ortak iradeleriyle sona erdirilmesidir. Niteliği itibariyle bir sözleşme olması nedeniyle ikale tarafların serbest iradelerine dayanmalıdır. Ayrıca ikale icabı işverenden gelmişse kanuni tazminatlarına ilaveten işçiye ek bir menfaatin sağlanması (makul yarar) gerekir. Aksi halde iş sözleşmesinin ikale ile sona erdirildiğinden söz edilemez.

Somut olayda, mahkemece taraflar arasındaki ikale sözleşmesinde davalının diğer işçilerle de ikale sözleşmesi yaptığı, sebebinin ekonomik ve daha kalifiye işçilerle çalışmak olduğu, ayrıca yapılan ek ödemenin az olduğu gözetilerek feshin geçerli sebebe dayanmadığı kabul edilip dava konusu istekler hüküm altına alınmış ise de, dosya kapsamında bulunan ikale sözleşmesi ile davacıya yasal tazminatlarına ilaveten 6 aylık maaşı tutarında 29.400,00 TL ek ödeme yapılmış ve davacı bu belgeyi ihtirazi kayıtsız imzalamıştır. Dosya içerisinde ikale sözleşmesini geçersiz kılacak bir olgu mevcut değildir. Zira davacının, ikale sözleşmesinin baskı altında, iradesi sakatlanarak imzalatıldığı yönünde bir iddiası yoktur ve davalı kurumun da sözleşmenin kendi iradesi dışında hazırlandığı yönünde bir beyanı yoktur. Dosya kapsamından sözleşmenin tarafların ortak iradeleriyle sona erdirildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda davanın reddi gerekirken yazılı şekilde hatalı değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.

Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı Kanun'un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.

Hüküm: Yukarıda belirtilen nedenlerle;

1- Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,

2- Davanın REDDİNE,

3- Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,

4- Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 120,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,

5- Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

6- Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 25.09.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder