23 Mayıs 2015 Cumartesi

Kefalet Sözleşmesi ve Kefalette Eşin Rızası Şartında Yapılan Değişiklik

KEFALET SÖZLEŞMESİ VE KEFALET SÖZLEŞMESİNDE EŞİN RIZASI MESELESİ

01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girmiş olan 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu 'nun (TBK) 581 ve devamı maddelerinde kefalet sözleşmesi düzenlenmiştir. TBK m. 581’de kefalet sözleşmesinin tanımına yer verilmiş olup maddeye göre kefalet sözleşmesi: "kefilin alacaklıya karşı, borçlunun borcunu ifa etmemesinin sonuçlarından kişisel olarak sorumlu olmayı üstlendiği sözleşmedir."

TBK 582, 583 ve 584'üncü maddelerine göre kefalet sözleşmesinin geçerliliği bir takım koşulların mevcudiyetine bağlıdır. Bu koşullar; (i) mevcut ve geçerli bir asıl borcun bulunması, (ii) kefalet sözleşmesinin yazılı şekilde yapılması ve (iii) eşin rızasının alınmasıdır (aşağıda değinileceği üzere eşin rızası şartı değişikliğe uğramıştır).

KEFALET SÖZLEŞMESİNİN GEÇERLİLİK ŞARTLARI

1. Mevcut ve Geçerli Bir Asıl Borcun Bulunması

TBK 582'nci maddesi hükmüne göre kefalet sözleşmesi, mevcut ve geçerli bir borç için yapılabilir. Ancak, gelecekte doğacak veya koşula bağlı bir borç için de, bu borç doğduğunda veya koşul gerçekleştiğinde hüküm ifade etmek üzere kefalet sözleşmesi kurulabilir.Yanılma veya ehliyetsizlik sebebiyle borçlunun sorumlu olmadığı bir borç için kişisel güvence veren kişi, yükümlülük altına girdiği sırada, sözleşmeyi sakatlayan eksikliği biliyorsa, kefaletle ilgili kanun hükümlerine göre sorumlu olur. Aynı kural, borçlu yönünden zamanaşımına uğramış bir borca kefil olan kişi hakkında da uygulanır.

TBK m. 582’de kanundan aksi anlaşılmadıkça kefilin, kendisine tanınan haklardan önceden feragat edemeyeceği ifade edilmiştir.

2. Kefalet Sözleşmesinin Yazılı Şekilde Yapılması

TBK 583'üncü maddesine göre, kefalet sözleşmesi yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olamaz.

Anılan maddede öngörülen nitelikli yazılı şekildir. Zira kefalet sözleşmesinin belirli bölümlerinin kefilin el yazısı ile belirtilmiş olması gerekmektedir. Buna göre; 

Kefilin, 

a- sorumlu olduğu azami miktarı, 

b- kefalet tarihini ve 

c- müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.

Bununla birlikte kendi adına kefil olma konusunda özel yetki verilmesi ve diğer tarafa veya bir üçüncü kişiye kefil olma vaadinde bulunulması da aynı şekil koşullarına bağlanmıştır. Diğer yandan, taraflar, yazılı şekle uyarak kefilin sorumluluğunu borcun belirli bir miktarıyla sınırlandırmayı kararlaştırabilirler.

Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumluluğunu artıran değişiklikler, kefalet için öngörülen şekle uyulmadıkça hüküm doğurmayacağı yine emredici olarak hüküm altına alınmıştır.

3. Eşin Rızasının Alınması

6098 sayılı TBK’nın 584'üncü maddesi “Eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilir; bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması şarttır. Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumlu olacağı miktarın artmasına veya adi kefaletin müteselsil kefalete dönüşmesine ya da kefil yararına olan güvencelerin önemli ölçüde azalmasına sebep olmayan değişiklikler için eşin rızası gerekmez.” şeklindeydi.

6455 sayılı kanunun 77'nci maddesiyle 6098 sayılı kanunun 584'üncü maddesine aşağıdaki şekilde bir fıkra eklendi ve gerekli düzenleme böylece yapılmış oldu: madde 77 – 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 584'üncü maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“Ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak ya da yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler, mesleki faaliyetleri ile ilgili olarak esnaf ve sanatkârlar siciline kayıtlı esnaf veya sanatkârlar tarafından verilecek kefaletler, 27/12/2006 tarihli ve 5570 sayılı Kamu Sermayeli Bankalar Tarafından Yürütülen Faiz Destekli Kredi Kullandırılmasına Dair Kanun kapsamında kullanılacak kredilerde verilecek kefaletler ile tarım kredi, tarım satış ve esnaf ve sanatkârlar kredi ve kefalet kooperatifleri ile kamu kurum ve kuruluşlarınca kooperatif ortaklarına kullandırılacak kredilerde verilecek kefaletler için eşin rızası aranmaz.”

Hasılı, TBK 581 ve devamı maddelerinde düzenlenen ve “kefilin alacaklıya karşı, borçlunun borcunu ifa etmemesinin sonuçlarından kişisel olarak sorumlu olmayı üstlendiği sözleşme” olarak tanımlanan kefalet sözleşmesinin geçerliliği bir takım şartların varlığına bağlıdır. Yukarıda değinilmiş olan şartlardan eşin rızasının alınması şartı ticari işler, esnaf-sanatkar işleri ve tarım kredi kooperatifleri işlerinde kaldırılmıştır.

Av. Ferman Kaya

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder